Doğa yürüyüşü insana kendisi ile baş başa kalma imkânı veren en güzel aktivitelerden birisidir. Doğanın içinde bulunmak insana başlangıç noktasına geri gitme hissiyatı verir her zaman. Doğa içerisinde yapılacak her türlü aktivite ile insan kendini bulur. Huzura kavuşur ve iç dünyasına döner.
Yürümek de aynı şekilde kaygılardan ve düşüncelerden arınmak için çoğu insanın tercih ettiği bir açık hava etkinliğidir. Ormanlarda, sahillerde, doğal parkurlarda nerede olursa olsun yürümek her zaman insana kendi içine dönme fırsatı verir. Bedeniniz ve ayaklarınız hareket halindedir ancak zihniniz kapalıdır ve kendini dinlendirmeye almıştır.
Doğa içerisinde yürümek ise Nirvana noktasıdır diyebiliriz. Oksijen seviyesinin tavan yaptığı, kalabalıklardan ve gürültülerden uzakta sessiz sakin bir ortamda yürümek insanı yeniden doğar hale getirir.
Doğa yürüyüşlerinde de dikkat edilmesi gereken birkaç küçük detay olabilir. Bu yazıda doğa yürüyüşleri hakkında epey konuşacağız.
Tek başıma mı yürümeliyim?
Doğa yürüyüşü kısa veya uzun mesafeli olarak değişiklik gösterebilir. Kimileri hafta sonu birkaç saatini değerlendirmek için kendini şehrin ormanlarına ve korularına atar. Kimileri ise bu yürüyüşü bir tatil haline getirir ve Likya Yolu gibi uzun ve zorlu parkurları birkaç gün boyunca yürür. Bu yürüyüş sırasında yalnız veya kalabalık olmak sizin tercihinizde. İster arkadaş grubunuzla ister tek başınıza ister partnerinizle yürüyebilirsiniz. Genellikle şehir içerisinde yapılan yürüyüşler yalnız yapılır. Gidilecek yer ve yürünecek rota belli olduğundan güvenlik problemi oluşmaz.
- İlginizi çekebilir: Doğada Vakit Geçirmenin Faydalarını Keşfedin
Ancak az önce örnek verdiğimiz Likya Yolu gibi uzun ve belirsiz yollarda insan tek başına kendini güvende hissetmeyebilir. Geceleri kamp yaparak konaklayacağınız bu yollarda yanınızda bir veya birkaç kişi olması güvenliğiniz açısından daha doğru olabilir. Dağlarda taşlarda yürürken başınıza neler gelebileceğini kestiremezsiniz. Acil müdahale gerektiren bir durum yaşadığınızda telefonun çekmediği bir bölgede bulunuyor olursanız bu durum sizi sıkıntılara sokabilir. Ancak tüm bu ihtimalleri göze alıp bu yürüyüşleri tek başına yapan sporcular da elbette var. Biz sadece kendimize fikrimizi söyledik seçim tabi ki sizin elinizde.
Doğa yürüyüşlerini günübirlik olarak düzenleyen gruplar ve kulüpler de bulunur. Bu spor kulüplerine katılarak da yeni bir hobi edinmiş olabilirsiniz. Bu sayede yepyeni insanlarla tanışma fırsatı bulabilirsiniz. Bir taraftan yürürken bir taraftan yeni bir insanı tanıma heyecanı duyabilirsiniz.
Hangi ekipmanları götürmeliyim?
Doğa yürüyüşleri bazen kilometrelerce sürebilir. Parkurunuzun uzunluğuna ve engebe durumuna göre götürmeniz gereken ekipmanlar değişebilir veya azalıp çoğalabilir. Uzun mesafelerde ve dağlık parkurlarda enerji ihtiyacınız daha çok olacaktır. Bu sebeple yanınızda size enerji verecek gıdalar götürmelisiniz. Şekerli gıdalar kana hızlı karışıp enerji vereceğinden çikolata vb. gıdalar bu yürüyüşte yanınızda olmalı. Ayrıca enerji değeri yüksek kabuklu besinleri veya kolay yenilebilecek meyveleri de götürebilirsiniz.
- Badem
- Antep fıstığı
- Çam fıstığı
- Leblebi
- Kaju
- Mandalina
- Muz
- Çikolata
Uzun ve zorlu rotalarda yürürken enerji ihtiyacını karşılamak için seçilen yiyeceğin türü çok önemli. Ancak bir diğer önemli konu bu yiyeceklerin kolay taşınabilmesi. Çok fazla miktarda yiyecek taşımak yolculuğu zorlaştırır ve daha fazla enerji harcamanıza neden olur. Soğuk havalarda yürüyecekseniz yanınızda sıcak bir çorba götürebilirsiniz. Çorbayı taşımak içinde yemek veya kahve termoslarını kullanabilirsiniz…
Yürürken terleme yoluyla sıvı kaybı yaşanır. Bu sebeple sürekli sıvı özellikle su tüketmek gerekir. Doğa yürüyüşleri için yanınızda büyük boy bir su matarası götürmeniz gerekecektir. Pet şişelerin doğayı kirletmemesi ve birkaç tane şişe taşımamak adına siz de bir su matarası edinip yürüyüşlerinizde kullanabilirsiniz.
Yürüyüş için çantanızın bir köşesinde küçük bir ilk yardım kiti bulundurun. Ufak tefek sıyrık ve çiziklerde kanama durumu yaşanırsa hemen müdahale edebilirsiniz. Ancak çok abartıp yükünüzü arttırmayın. İlk yardım kitinin içerisinde yara bandı, ıslak mendil, bıçak, sargı bezi gibi şeyler koyabilirsiniz. Bir de olası durumlara karşı ağrı kesici haplar gerekli olabilir.
Tüm ihtiyaçlarınızı içine yerleştirebilmek için yürüyüşe uygun bir sırt çantası olmazsa olmaz ekipmanlar arasında yer alacaktır. Eğer çanta olmazsa burada yazdığımız hiçbir şeyi yanınızda taşıyamazsınız. Geniş hacimli kamp sırt çantalarından tercih etmeniz tüm eşyalarınızı rahatça yerleştirebilmeniz açısından doğru olur.
Bilmediğiniz parkurlarda yürüyüşe çıkacaksanız çantanızın bir köşesine harita ve pusula atın. Günümüz teknolojisinde telefon uygulamalarından yönümüzü rahatça bulabiliyoruz ancak ıssız yerlerde yürüyeceğinizi unutmayın. Telefonun çekmediği yahut şarjının bittiği durumlarda eski yöntemlerde yön tayin etmekten başka seçenek kalmaz. Bölgenin haritasını önceden inceleyip çantaya koyarsanız kaybolduğunuz durumlarda paniğe kapılmadan kolayla yolunuzu bulabilirsiniz.
Telefonların şarjı birkaç günlük parkurlara dayanmayabilir. Bu sebeple powerbank gibi güç aletleri taşımanız yararlı olacaktır.
Doğa yürüyüşünde neler giymeliyim?
Yürüyüşün önemli ve temel konularından birisi hangi tür giysilerin seçileceğidir. Bu durumda da mevsimin şartları, rotanın durumu, hava koşulları giysileri belirleyen önemli kriterler olacaktır.
Öncelikle hava durumunu ve yağış riskini kontrol edin. Eğer yağış ihtimali varsa yağmurluk, kapüşon gibi sizi ıslanmaktan koruyacak parçaları hazırlayın. Yağmur her mevsim yağdığı için burada mevsimin bir önemi yoktur. Yalnızca meteorolojinin tahminlerine göz atmanız yeterli olacaktır. Yağmur ihtimali kuvvetli ise elbette dış giysilerinizi ve ayakkabılarınızı da su geçirmez özellik gösterenlerden tercih etmelisiniz.
Kış aylarında yürüyecekseniz termal kıyafetler tercih edin. Yün gibi malzemelerden yapılmış kıyafetleri tercih etmeyin. Hem çok terletir hem de çok ağır olduğu için hareket alanınızı kısıtlar. İnce ve sıcak tutan termal kıyafetlerden birkaç kat giyinerek kendinizi soğuktan koruyun. Yine kaban seçimi yaparken tercihen ince ve ısıtan kabanları tercih edin. Botlarınız yürüyüşe uygun olmalıdır.
Hem engebeli koşullara hem de hava şartlarına uygun su ve soğuk geçirmez olmalıdır. Tabanı olmayan botlar tercih etmemelisiniz. Çoraplarınızda ise yün tercih edebilirsiniz. Soğuk havalarda ayağınızın sıcak olması tüm vücudunuzun direncini etkiler. İç çamaşırlar ise nem emici olmalıdır. Kıyafet konusu hassasiyet gösterilmesi gerek bir konudur ancak çok da abartmamak gereklidir. Doğru seçimleri yaptıktan sonra yalnızca birer tane yedeklerini çantaya yerleştirebilirsiniz.
- İlginizi çekebilir: Evden çalışanları daha üretken yapacak 7 ipucu
Yaz aylarında ise sıcak hava ve terleme durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Pamuklu tişörtler ve ince pantolonlar veya taytlar sizi rahat ettirebilir. Tercihen kısa şortlar da giyebilirsiniz ancak yürüyeceğiniz yer çalılık ise bacaklarınız çizilebilir. Yaz aylarında güneş ışınlarından korunmak için mutlaka şapka takmanızı öneriyoruz. Ayrıca terinizi kurulamak için bileğinize havlu bilekliklerden takmanız da gerekecektir. Yaz yürüyüşlerinde yürüyüşe dayanıklı fileli ve terletmeyen hafif spor ayakkabılar tercih edilebilir. Ancak yine de tabanın kalın olmasına dikkat edin. Ayağınıza istenmeyen bir şey batması durumunda yürüyüşünüz yarıda kalabilir.
- İlginizi çekebilir: Su içme alışkanlığı kazanalım: Kendinizi motive etmenin 7 yolu
Yaz aylarında yürürken sıklıkla terleyeceğiniz için özellikle üst giysilerin yani tişörtlerin birkaç tane yedeği olması önemlidir. Terinizin üzerinde kuruması hastalık ihtimalini arttırır. Sık sık terledikçe tişörtünüzü değiştirmeniz gerekir.